1 Temmuz 2012 Pazar


MACARİSTAN

“3. BUDİN SEFERİ”

21-25 Haziran 2012

Daha önce 1997 ve 2001’de iki kez ziyaret ettiğim bu güzel ülkenin güzel başkentine, bu sefer hayırlı bir iş için gittim. Benim gibi gezgin ruhlu sevgili eşim Hülya’nın, nasıl olduysa daha önce gitmemiş olduğu bu anlamlı şehirde, nikah yapmaya mart ayında karar verdik. Sevgili can dostlarımız Hakan, Orhan, Lusin, Ebru, Ayça ve Seyid’in bizi yalnız bırakmadığı bu gezide sadece Budapeşte’yi değil, tarihimiz açısından anlam ifade eden güney Macaristan’daki Pecs, Mohaç ve Szigetvar’ı da görme şansına kavuştuk.

Hemen belirtmeliyim ki klasik programlı turlar Budapeşte’ye ilave olarak sadece kuzeydeki Estergon ve Vişegrad’a ekstra turlar düzenlemekteler. Mesafe nedeniyle, daha önceki ziyaretlerimde benim de görme imkanım olmadığı bu güzel ve Osmanlı izleri taşıyan şehirler hakkında izlenimlerimi burada paylaşmak isterim.

24 Haziran Pazar günü Pecs, Mohaç, Szigetvar gezilerimizi organize eden ve tam bir VIP hizmeti sağlayan Budapeşte’de yerleşik Budapeşte Tur yöneticileri Bülent Bey veya Cem Bey’e de teşekkürlerimi sunarım.

E mail: budapestetur@gmail.com
   



   
                                                 GENEL BİLGİLER
  • Saat dilimi GMT+1, Türkiye'den bir saat geri
  • 10 milyon nüfusun 1.000 kadarı Türk.
  • En büyük azınlık 800.000 adet ile Çinliler, ama büyük kısmı sürekli Avrupa’da dolaşım halindeymiş. Söylence odur ki, buraya gelen Çinlilerin hiç biri ölmüyormuş. Ölenin yerine, ona benzeyen başkasını gönderiyorlarmışJ 8. Bölgede Çin pazarı var. Çin hükümeti bu Çin Mahallesini satın almak istemiş ama bu teklif kabul görmemiş.
  • Katolik dinine mensuplar. Hıristiyanlığı halkın kendisi seçmiş, bu yüzden haç şekli farklı.
  • Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sonunda sahip oldukları toprakların 2/3’ünü kaybetmişler. Karpatlar bölgesi şu anda Romanya’ya ait ve aralarında adı konmamış bir gerginlik var. Halen önemli bir Macar nüfusu orada yaşamaktaymış.
  • Asgari ücret 400 €.
  • Herkes, komünizm dönemini yaşayan ailelerinden kalan /kalacak olan evlere sahip. Çoğu kutu gibi estetiksiz düz bloklardan oluşan bu binalara “Stalin evleri” diyorlar. Bu evler çok amaçlı olarak inşa edilmiş, yani hem hapishane, hem hastane hem de ev olarak kullanılmaktaymış.
  • Macar ekonomisinin %60’ı hizmet sektörüne dayalı. Çağrı Merkezleri (Call Center) bu hizmet sektöründe önemli yer tutmakta (IBM, General Motor vb).Turizmin payı %10.
  • Budapeşte pahalılaşmaya başlayan bir şehir ama yemekler bize göre halen makul. Pahalı yeri de var, ucuzu da…
  • Benzin 4 TL üzerinde ve Türkiye gibi çok pahalı.
  • Vergi oranları yüksek.100 € üzeri alışverişlerde havalimanında vergi iadesi uygulaması var.
  • Finlilerden sonra en çok kitap okuyan milletmiş. Gece yarısı sokak lambası altında kitap okuyan yaşlıları, gençleri görmek mümkün.
  • Vatandaş olarak sahip oldukları hakların bilincindeler, herkesin bir avukatı olduğunu öğrendim.
  • Macar malları kalitesi ile bilinirmiş. Eskilerini, dayanıklı olduğu için atmıyorlarmış.
  • Osmanlılardan görüp aldıkları en önemli iki şey “kahve” ve “kırmızı biber”.
  • İtalyanlardan sonra en çok kahve tüketen millet Macarlarmış.
  • Kırmızı macar biberleri çok meşhur, biberli dondurmaları bile var.
  • Genellikle altın yerine gümüş takıyorlar.
                                             Dikkat edilmesi gerekenler;
  • Macaristan, 2004 yılında Avrupa Birliği’ne katılmış ancak hala Forint (HUF ya da Ft) geçiyordu. [1 €= 282 HUF)
  • 1,3,7,14 günlük tek bilet alarak metro, otobüs, troleybüs, tramvaylar ile şehri dolaşmak mümkün (tek bilet=270 Ft; 3 günlük bilet =3400 Ft). Diğer Avrupa ülkelerinden farkı ise burada her durakta biletler kontrol ediliyor.
  • Taksilere dikkat. Yaklaşık 8 taksi firması var. Telefonla taksi ayarlanması tavsiye olunur. Sokakta bekleyenlere bindiğinizde yüksek fiyat çıkabilir çünkü taksimetrede 15 farklı kod var ve ödenecek ücret size sürpriz yapabilir.
  • Trafik cezalarına dikkat! Park cezaları 200 TL karşılığı Forint’ten başlıyor.
  • Alkol kontrolünde promil alt sınırı yok. “0” promil üzerinde ceza yazılıyor.
  • Çipli pasaportlar nedeniyle artık Türk turistlerde trafik kurallarına dikkat ediyormuş.

                                     TÜRKLER VE MACARLAR
Macarlar 896 yılında şimdiki Macar topraklarına gelene kadar Asya‘da çesitli Türk boylarıyla devamlı irtibat halindeydiler. Araştırmacılar bu dönemde Macarca'ya yaklaşık 300 Türkçe kökenli kelimenin yerleşmiş olduğunu söylerler. Son olarak 1526’dan 1686‘ya kadar olan yaklaşık 150 yıllık Osmanlı hakimiyeti döneminde de bir çok Türkçe kelime yanında yemek kültüründen, giyim kuşama kadar da birçok etki bırakmışız.
 
19. yüzyılda başlayıp hala devam eden iki farklı görüşten biri Macarların Türklerle mutlak akraba olduğunu savunurken, diğer görüş kısmi etkileşim olduğunu fakat Macarların Fin-Ugor kökenli olduğunu savunmakta.

Macaristan için kullanılan Hungaria sözcüğünün ise her ne kadar Hunlarla ilişkilendirilmeye çalışılsa da bu kelimenin Onogur kelimesinden türemiş olduğu daha bilimsel bir gerçektir. Onogur ise Onogur-Bulgarlarına dayanmaktır. Macarlar'ın tarihte etkilendikleri başka önemli bir Türk boyudur Onogurlar. Bir Türk etkisi kesindir.
 
Ayrıca Macarlar'a “MACAR“ diye hitap eden kendilerinden başka sadece Türklerdir. İşin içinden çıkamayan Macar Türkolog Rasonyi der ki Türkler Macarlar'ın babası, Fin-Ugorlar da anasıdır.
 
Budin'e gelen Evliya Çelebi sadece bu şehirdeki Osmanlı eserlerini şu şekilde sıralar;

25 cami, 47 mescit, 12 medrese, 16 mekteb, 9 han, 8 kaplıca hamamı.
Osmanlı'nın Macaristan'dan çekilmesinden sonra bu sefer Macaristan'da Habsburglar hakimiyet sağlamış. Habsburglar'ın öncelikle yaptıkları iş Osmanlı'nın tüm izlerini olabildiğince silmek olmuş. Avusturya egemenliğindeki büyük kıyım sonrası bugün sadece 3 kaplıca kalıntısı ve Macaristan'ın restarasyonunu tamamladığı Gül Baba türbesini bulabilirsiniz. Bunun yanında Budapeşte'de gene Macaristan Hükümeti'nin koruyup bugünlere getirdiği Galiçya Şehitliğimiz bulunmakta.
Özetle belirtmek isterim ki, tüm Avrupa’dan farklı olarak, 150 yıllık bir Türk egemenliğine rağmen, farklı bir sıcaklık hissediyorsunuz Macaristan'da.
 
İLGİLENENLERE KISA MACAR TARİHİ

  •           İsa'dan sonra 9. yüzyıla kadar Avrasya'nın ovalarında yaşayan göçebe topluluklardı.
  • Macarların yurdu Ural dağları ile Volga nehri dolaylarıydı. Günümüz Macarları üçü Türk dört kavmin birleşmesinden doğmuştur: Onogurlar, Ugorlar, Hunlar ve Kavar Hazarları.
  • Yaşadıkları bölgede, 7 Macar ve 3 Hazar Boyu birleşerek örgütlenmişlerdir.
  • Arpad, 9. yüzyılda Macar Boyları'na önderlik ederek Avrupa'da fetihler yapan ve kendi soyundan gelenler ile Árpádlar Hanedanı'nı kuran Macar hükümdardır.
  • Macaristan, tahta çıkan I. István tarafından 1000 yılının Aralık ayında Estergon merkez olmak üzere Hıristiyan bir krallık olarak ilan edildi.
  • 1241 - 1242 yıllarında bu krallık Avrupa'yı darma dağın eden Moğol İstilası nedeni ile büyük darbeler aldı. Kral IV. Béla ülkeden kaçtı ve nüfusun üçte birlik bölümü yok oldu. Yalnızca iyi ve güçlü kaleler ile korunan şehir ve manastırlar bu saldırılara karşı koyabildi. Sonuç olarak Moğollar geri çekilince Kral Béla, sınır bölgelerindeki önemli noktalara végvár denen korunaklı kaleler yapılması emrini verdi. Bu kaleler gerek o dönemde, gerek ise gelecek çağlarda, özellikle 14. yüzyıl sonlarından başlayarak Osmanlı saldırılarına karşı Macaristan için oldukça büyük öneme sahip olmuşlardır.
  • 1526'da Macar ordusu Mohaç Savaşı'nda, tarihindeki en büyük yenilgilerinden birini yaşadı.


  • Osmanlı Devleti ile 150 yıl boyunca değişik dönemlerde, ülkenin güney bölümlerinde yapılmış birçok savaşın sonrasında Türkler, Macaristan'ın bir çok bölgesini ele geçirdi ve ilerleyişlerini 1556'ya kadar devam ettirdi.1718 yılında Pasarofça Antlaşması ile birlikte Macaristan bütünüyle Osmanlı'dan ayrıldı.Macaristan üzerinde hâkimiyet kurmak için uğraş veren Avusturya amacına ulaştı.15 Mart 1848 tarihinde Macaristan'ı Habsburg İmparatorluğu'ndan kopararak özerk hâle getirmek için gösteriler başladı.İsyancıların direnişinin kırılmasında güçlükler yaşanınca Rusya Macaristan'ı işgal etti. 1849 - 1867 yılları arasında yaşanan savaşın ardından Arşidük Albrecht von Habsburg Macaristan Krallığı'nın başına geçti ve Çek yetkililerin yardımıyla Almanlaştırma hareketleri tekrar başladı.1918 yılında I. Dünya Savaşı'nda alınan yenilginin etkisiyle Avusturya-Macaristan birliği dağıldı. 21 Mart 1919 Şubatı'nda Béla Kun başkanlığında Macaristan Komünist Partisi iktidara geldi ve Macar Sovyet Cumhuriyeti'ni ilan etti.Avusturya Macaristan imparatorluğunun ikinci unsuru. Ancak Avusturyalılar tarafından “köylü” olarak nitelendirilip yönetici sınıf tarafından sömürülmüşler.Habsburg etkisi şehrin eski mimarisine hakim.
  • Osmanlı’dan çok eser kalmamış çünkü Habsburglar (Avusturya) genellikle Osmanlı izlerini silmeye özen göstermişler. Ama Macarların Osmanlı’ya bakışı “Kahraman Düşman” şeklinde ve cesaretlerinden dolayı takdir etmişler.
 Bazi ortak kelimelerimiz:
çok-sok                ata-atya                ana-anya              var-van
benim-enyem       kapı-kapu              sevgi-semmi´       tavuk-tyuk
arslan-oroszlan     kuçu(köpek)-kuçu  köpek-kopó          sakal-szakal
alma(elma)-alma  batur(cesur)-bator  köpek-kupak        kök-gyök             
bol-bo                 yel-szel                  kırbaç-korbacs      tekerlek-kerek      ben-en
yas-gyasz            süpür-söpör           süpürge-seprü      dalga-dagály        kalpak-kalpag        damga-támga      tarak-taraj            tümen-tömény      pamuk-pamut
tarla- tarlo           arpa - arpa            balta - balta          tekne- tekno
deve teve
 
Macarca'dan dilimize gecmis bazı Kelimeler:
 
katana < katona
salaş < szallas
soba < szoba
Şarampol < sorompo
varoş < varos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder