EDİNBURGH
İskoçya’yı gezi planlarıma
koymam, Mel Gibson’un yönetip başrolünü oynadığı Cesur Yürek (Brave Heart)
filmini seyrettiğim 1996 yılına uzanır. 15-16 yıl öncesinde gitmeyi kafama
koyduğum bu ülkeyi ziyaret edebilmem, Edinburgh’a (İskoçlar “Edinbıra” diye
telafuz ediyor) temmuz ayında uçuşa başlayan THY’nin 127 €’luk promosyon
seferlerini öğrenmem sayesinde gerçekleşti. Gezi fırsatları ve keyifli
destinasyonlar konusundaki tercihlerime her zaman tam destek veren sevgili eşim
Hülya ve güzel dostlarımız Lusin Abla ve Orhan Abi ile gezi tarihimizi 27-31
temmuz olarak belirledik. Booking.com’dan yapılan otel ayarlamalarını takiben
internetten yaptığım araştırmalarda İskoç tarihi, önemli tarihi karakterler,
ulusal yemekleri ve görülmesi gereken yerler hakkında yeterli bilgi sahibi
oldum. Özetle belirtmem gerekirse tahminimden keyifli ve dinlenecek birçok hikayesi
olan bir Edinburgh buldum. (Edinburgh’a
maksimum 2 gün yeter ama İskoçya demek sadece Edinburgh demek değil. Mutlaka
Highland denen kuzey tarafını da görün. Özellikle Inverness, Loch Ness ve
civarı.)
Havalimanından ulaşım:
2 saatlik saat farkı nedeniyle
THY uçağı, yerel saat ile 12:30 gibi Edinburgh’a iniyor. İşlemleriniz ardından
şehir merkezine ya otobüsle ya da taksi ile gidebilirsiniz.
·
Otobüs: 4-5 otobüs firması var ve bilet fiyatı kişi başı 1,5
pound. Ama ulaşım 40 dk gibi.
·
Express otobüs: Tek bir
firma var ve kişi başı 3,5 pound. Yolculuk 25-30 dk gibi sürüyor.
·
Taksi: 15-20 dk.lık bir yolculuk 21 pound tutuyor. Karar sizin.
Görülecek yerler
Şehri bir bütün olarak gezip
görmenin ve fikir edinmenin en iyi yolu Waverly Tren İstasyonu’nun önünden
kalkan üstü açık turist otobüsleri. 16 pound karşılığında dörtlü güzergahı
aldığınızda, tüm gün boyunca, elinizdeki haritaya göre istediğiniz yerde inip,
gezinizi yapıp, tekrar bir sonraki otobüse binebilirsiniz.
Eski Şehir (Old City):
· Edinburgh Kalesi: Havalimanından otelinize gelip yerleşmeniz ve otelden
çıkmanız muhtemelen saat 14:00’ü bulacaktır. Bu yarım günü eski şehir tarafını yürüyerek
keşfederek geçirebilirsiniz. Eski şehrin kalbi Edinburg Kalesi’nden
Holyroodhouse Sarayı’na kadar olan ana caddedir. İlk yerleşim Holyroodhouse
Sarayı’nın bulunduğu yerdeymiş. Önünden kaleye doğru uzanan ana caddenin ismi
Royal Mile. Kaleye yaklaşırken sol tarafta St Gile Katedrali’ni göreceksiniz.
Ana caddenin buradan sonra Kale’ye kadar olan kısım ise High Street olarak
adlandırılmış. Gezinize Kale’den başlamanızı tavsiye ederim. Şehrin yüksek
tepelerinden birisi üzerine kurulu bu kalede 2-3 saatiniz geçer. Saat 18:00’de
kapandığı için programınızı buna göre yapın. Manzara harika. Ağustos ayındaki
festivalde Royal Military Tattoo’nun kaledeki gösterisini sakın kaçırmayın.
· The Scotch Whisky Experience: Kale’den çıkınca hemen sağda
göreceğiniz bu turistik mekanda 3-4 tip farklı bilet var. 50 dk’lık turdan 2
saatliğe kadar farklı seçeneklerin olduğu bu mekanda viskinin tarihi, viski
yapımına ilişkin bilgiler edinip, farklı viskilerden keyifli tadımlar
yapabilirsiniz. Ayrıca turun sonunda whisky-shop’tan istediğiniz tür viskiyi
alabilirsiniz. (İskoçya genelinde viskilerin, Türkiye’deki duty-free
dükkanlardan daha pahalı olduğunu belirteyim.)
· St Giles Katedrali: Presbiteryanizmin (*) ana
kilisesidir. Protestan reformcu John Knox’un görev aldığı bu kilise
Hıristiyanların ilk toplandıkları ve ibadet ettiği yerdir.
· John Knox’s House: İskoç tarihinin önemli ve etkin
karakterlerinden olan protestan reformcu din adamı John Knox Katoliklerle Protestanlar
arasındaki mücadelede önemli rol oynamış ve hatta Katolik Kraliçe Mary’nin
infazında da etkisi olmuştur. Royal
Mile’daki müze olan evine uğrayabilirsiniz.
· İskoç Parlementosu: Modern dizaynıyla dikkat çeken parlementoyu
randevu alarak gezebilirsiniz.
· Holyroodhouse Sarayı: İngiliz Monarşisi’nin İskoç ayağının
ikametgahı olan ve şehrin şehrin ilk yerleşim yerinde bulunan bu tarihi sarayı görmelisiniz.
· Grassmarket Caddesi: Renkli cafe ve pub’ların olduğu keyifli bir
cadde.
Yeni Şehir
· Princes Street: Alışveriş mağazalarının olduğu şehrin ana caddesi.
Gezerken bir yanınızda dükkanlar diğer tarafta ise yeşil bahçeler, Edinburg
Kalesi, The National Gallery of Scotland, Royal Scottish Academy’i
görebilirsiniz.
· Carlton Hill: Unesco’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu
tepede, Aydınlanma Döneminini takiben 19.yy’da yapılan anıtlar, antik Yunan yapılarına atıfta bulunarak dikilmiş.
Buraya yürüyerek olduğu gibi tur otobüsleri ile de ulaşabilirsiniz. Edinburgh’a
niçin “Kuzey’in Atinası” dendiğini buradaki yapıları görünce anlayacaksınız.
· Arthur’s Seat: Edinburgh’a yukarıdan bakan bu yüksek tepeye
turist otobüsleri ile, parlamento durağında inerek yarım saatlik bir yürüyüş
ile çıkabilirsiniz. Yüksekliği 250 m olan tepenin eteklerinde koşan, yürüyüş
yapan, köpeklerini gezdiren insanlar ve çevrenin güzelliği çok keyifli.
Muhteşem şehir panoramasına sahip olan bu tepenin en üst noktasına çıkmayı
unutmayın.
Nerede Ne Yenir?
Size mutlaka "gidin ve yiyin"
diyebileceğim İskoçya’ya has bir yemek göremedim. Angus ineğinin memleketi olmasına rağmen, et yemekleri, ülkemizin
et kültürü ve lezzet çeşitliliği yanında zayıf kalıyor. Bununla birlikte tüm
dünya mutfağını Edinburgh’da bulabilirsiniz. İngiltere’de sık rastladığınız fish
and chips’i buradaki pub restaurantlarda da deneyebilirsiniz. Orijinalliği ve
popüleritesi anlamında, “Nicholson’s” işletmesine ait, Edinburgh’un tarihi
kişiliklerinin isimlerine adanmış ve her birinin hikayesi olan publarında
özellikle akşam yemeklerini deneyebilirsiniz (The Conan Doyle, Deacon Brodie’s
Tavern, Greyfriars Bobby’s Bar, The Last Drop, The Haymarket, The Kenilworth,
The Mitra Bar). Bilgi için inceleyiniz www.nicholsonsbar.co.uk
Ayrıca J.K. Rowling’in Harry
Potter serilerini yazdığı The Elephant House adlı cafede sıcak çay veya
kahvenizi yudumlayarak dinlenebilirsiniz.
Neler öğrendim?
· Gününüz İskoç halkının, ilk yerleşik halk olan Pikti (The Picts)
denen ve yüzlerini boyayan yerliler ile, sırasıyla adaya sonradan gelen Scotti
denen İrlandalılar, Vikingler ile Normanların karışımından doğduğunu (* Bkz
“Tarih hk dipnotlar”),
· Kuzey İskoçya’ya dağlık ve kuzeyde olması nedeniyle “Highlands”
dediklerini,
· Kültürel değişimlerin güneyden kuzeye doğru ilerlediğini,
· Feodal topluluklar şeklinde yaşayan İskoç klanlarının,
aralarındaki taht mücadelesinde anlaşamamaları üzerine, İngiliz Kralı 1.
Edward’dan hakemlik yapmaları istemesi üzerine, başlarına uzun yıllar bela
olacak İngiliz hakimiyetini başlattıklarını,
· Cesur Yürek filmindeki İngilizlere karşı ayaklanmayı başlatan
William Wallece’ın, bir halk kahramanı olarak, Türkiye’de daha popüler olduğunu,
· Filmde William Wallace’e, istemeden, babasının baskısı ile
ihanet eden Robert Bruce’un klanları İngilizlere karşı tekrar birleştiren ve
başarılar kazandıran “İskoçların tarihi popüler kralı” olduğunu,
· Ortaçağ’dan başlamak üzere Fransızlarla İskoçların İngilizlere
karşı sürekli işbirliği yaptıklarını ve bu yüzden birbirlerini “kuzen”
varsaydıklarını,
· Hıristiyanlıktaki reform mücadelelerinden politik olarak oldukça
etkilendiklerini, Protestanlığı kabul ettiklerini ve Kraliçe Mary’nin bunun
sonucu olarak kafası kesilerek infaz edildiğini,
· Mary’nin oğlu VI. James’in, evlilikler ve İngiliz tahtında varis
bırakmadan ölen I. Elizabeth (VIII. Henry’nin kızı) sayesinde, I. James olarak
İngiltere tahtına geçtiğini,
· 1707 tarihinde imzalanan Union Act ile İskoç ve İngilizlerin
birleştiğini ancak İskoçların kendi parlamento ve kiliselerini koruduklarını,
· Kilt denen etekleri 18.yy’da (1720’lerde) giymeye
başladıklarını,
· Mavi zemin üzerine beyaz çapraz motifli bayraklarına St Andrews
dediklerini (İskoçların kabul ettiği koruyucu aziz - Patron Saint),
· Sanayi devrimi ile Glasgow gibi kentlere göçün arttığını,
· Biriken sermaye ile zenginleşen burjuva sınıfının İskoç Aydınlanmasına
ön ayak olduğunu,
· Tarihteki birçok ünlü şahsiyetin bu dönemde İskoçya’da ortaya
çıktığını (Dahiler Şehri),
· Edinburgh’a niçin “Kuzey’in Atina”sı dendiğini,
· Eski şehir (Old City) tarafındaki binaların halen ayakta olması
nedeniyle her binanın ve sokağın etkileyici bir hikayesi olduğunu, (akşam sokak
turları var)
Öğrendim. Ayrıca,
· Hayat Su’yu dedikleri viskinin yapımında “suyun kalitesinin”
hayati önemini,
· Çeşmeden akan suyun rahatlıkla içilebildiğini,
· Bu su ile duş alırken sabunun vücudunuzda inanılmaz kolaylıkla
köpürdüğünü (hanımların tenleri ve saçları bu yüzden çok canlı)
· İskoçların bizim bildiğimiz ünlü marka viskilerin (blended
whisky) hiçbirine değer vermediklerini, gerçek İskoçların “malt viski”
içtiklerini,
· Viskinin ve kaşmirin pahalı olduğunu,
· Pub kültürünün öne çıktığı bu şehirde saat 22.00’den sonra pub
önlerinde alkol alınmasının yasak olduğunu,
· Pub dahi olsa kapalı mekanlarda sigara içmeye izin
verilmediğini,
· Büyük Krallık’ta Londra Merkez Bankası dışında para (pound)
basma yetkisine sahip olan tek bankanın Bank of Scotland olduğunu,
· Marks&Spencer’da ucuza karnınızı doyurabileceğinizi,
· Temmuz ayında yanınızda mutlaka şemsiye, yağmurluk ve güneş
gözlüğünüzün bir arada olması gerektiğini,
· Her ağustos ayında festival olduğunu ve mümkünse ağustos ayında
gitmenin daha keyifli olacağını,
Bilmenizi isterim.
(*) Tarih hakkında dipnotlar:
-
Yazılı İskoç tarihi, MS 80 yılında güney İskoçya toprakları işgal eden Romalılarla başlamış (Agricola zamanında),
- Savaşçı ve inatçı Piktiler’in direnişi sonucu Romalı General Hadrian tarafından MS 123 yılında Hadrian Duvarı inşa edilmiş (kalıntıları duruyor),
- MS 140 yılında, yine Piktilere karşı, daha kuzeyde Antonine Duvarı inşa edilmiş (görülecek pek bir şey kalmamış),
- MS 367-368 yıllarında Romalılar adadan çekilmiş,
- MS 6. yy’da Scotti denen İrlandalılar adanın batı tarafını işgal etmiş ve Darliada Krallığı’nı kurmuşlar,
- Bu dönemde Hıristiyan misyonerler bölgeye gelmişler ve güney doğuda yaşayan kimi Piktiler Hıristiyanlığı kabul etmiş,
- MS 8-9. yy’da Vikinglerin işgaline uğramışlar,
Tavsiyeler
-
Gitmeden önce kısa İskoç tarihini okuyunuz, (google: a short history of scotland)
- Şu müzikleri dinleyebilirsiniz: Auld Lang Syne (*), Scotland the Brave (**), Flower of Scotland ve Scottish Bagpipes Funeral Song (***)
(*) İngilizcesi “Long Time Ago” olarak
çevrilebilen bu İskoç şarkısı, ayrılıp uzun yıllar sonra tekrar bir araya gelen
çocukluk arkadaşlarının eski güzel günler anısına kadeh kaldırmalarını ve
geleceğe dönük temennilerini anlatıyor.
(**) İskoçların bir tür gayri resmi milli
marşı. İngiliz Uluslar Topluluğundaki oyunlarda İskoçları temsil eden müzik.
(***) Cesur Yürek filminde de yer alan
hüzünlü parça
-
Cesur Yürek filmini seyredebilirsiniz (tarihi hatalarla dolu olmasına rağmen),
- Ağustos için festival zamanına ziyaret ayarlayın, Edinburgh Kalesi’ndeki Royal Military Tattoo gösterilerini sakın kaçırmayın.
Cesur Yürek filmi ile ilgili
notlar:
· Filmde
II. Edward'ın karısı olan Isabella, III. Edward'ın da annesi. Filmde William
Wallace'la Falkirk Savaşı'ndan sonra, yani 1298'de bir ilişki yaşayan Prenses,
gerçekte bu tarihte iki-üç yaşlarında. Yani filme göre bu ilişki sonunda
doğduğu kabul edilen III. Edward, aslında 1312 yılında, yani Wallace'ın ölümden
7 yıl; Falkirk'ten 14 yıl sonra doğmuş.
· Filmde
tüm erkekler etek giyiyorlar. Halbuki filmin geçtiği tarihlerde İskoçya'da hiç
kilt giyilmemiş, kilt İskoçya’da 1720 lerden sonra giyilmeye başlanmış.
· William
Wallace'ın babası Malcolm Wallace filmde gösterildiği gibi bir köylü değil;
toprak sahibi bir soyluymuş. Yani William Wallace da aslında doğuştan soylu.
· Primae
noctis (yeni gelin zorla alımı) hakkı diye bir şey o zamanlar yokmuş.
· Uzunbacaklı,
Wallace'la aynı zamanda değil, ondan 2 yıl sonra ölmüş.
· Stirling'deki
savaşta İngiliz süvarileri, filmdeki gibi İskoçlar tarafından uzun mızraklarla
değil, üzerinden geçtikleri köprünün aşırı ağırlıktan dolayı yıkılmasıyla
yenilmişler.
İskoçyalı
tarihi şahsiyetler;
John Logie Baird (1888 - 1946)
Televizyonu icat eden
mühendis. Daha sonra da renkli, 3-D ve geniş ekran televizyon fikrini
geliştirmiş. Ayrıca fiber optik teknolojinin patenti kendisine ait.
Arthur James
Balfour (1848 - 1930)
İngiltere Başbakanı
(1902-1906). Siyonistlere Filistin’de ülke vadeden 1917’deki "Balfour
Deklerasyonu"nu yayınlayan politikacı.
Sir James
Barrie (1860 - 1937)
Peter Pan’ı yaratan
oyun yazarı ve edebiyatçı.
Alexander
Graham Bell (1847 - 1922)
Edinburgh’da doğan,
daha sonra Kanada ve Amerikaýa göçen telefonu icad eden kişi.
Joseph Black (1728 - 1799)
Karbondioksiti bulan
ve kantitatif kimyanın babası olarak addedilen kimyacı
Sean Connery
(1930 - )
James Bond’u oynayan
aktör
Sir Arthur
Conan Doyle (1859 - 1930)
Detektif Sherlock
Holmes’u yaratan yazar.
Sir Alexander Fleming (1881 - 1955)
Dünyadaki ilk
antibiyotik ilacı yapan kişi (Penicillin). Şçvalye ilan edildi ve 194’de Nobel
Ödülü aldı.
James Gregory (1638 - 1675)
Yansıtıcı teleskopu
bulan mucit.
David Hume
(1711 - 1776)
İskoç
Aydınlanması’nın öncü filozofu. Toplumsal tarih kavramını ortaya koymuştur.
Sir Thomas Lipton (1850 - 1931)
Sri Lanka’daki çay
plantasyonlarında çay yetiştiren ve dünyaya tanıtan ticaret adamı.
Joseph Lister
(1827 - 1912)
Antiseptiklerin
kullanılmasına öncülük eden ve böylece ameliyatlar sonrası enfeksiyon nedeniyle
ortaya çıkan ölümleri azaltan operatör doktor.
David Livingstone (1813 - 1873)
Tanganyika Gölü’ne
ilk giden ve Victoria Şelaleri’ni keşfeden kaşif.
Kirkpatrick Macmillan (1813 - 1878)
Bisikleti icad eden
ama patentini almayan mucit.
James Clerk
Maxwell (1831 - 1879)
Elektro-magnetik
konusuna çalışmaları ile büyük katkılar sunan ve kuantum fiziğine giden yolu
açan matematikçi ve fizikçi. Newton ve Einstein ile dünyanın en önemli fizikçilerinden
sayılır.
Sir William Ramsay (1852 - 1916)
Helium, Argon, Neon,
Krypton and Xenon gazlarını keşfeden kimyacı.
Alexander Selkirk (1676 - 1721)
Daniel Defoe'nun 1719’da
yayınladığı "Robinson
Crusoe"yu yazmasına esin kaynağı olan denizci. 4 yıldan fazla
süre ıssız Juan Fernandez adasında tek başına yaşamış.
Adam Smith
(1723 - 1790)
Ekonomi politiği kavramını
ortaya koyan Milletlerin Zenginliği kitabını yazan iktisatçı.
Robert Louis
Stevenson (1850 - 1894)
Hazine Adası
kitabının yazarı
Sir Robert Alexander
Watson-Watt
(1892 - 1973)
II. Dünya savaşında RADAR’ı
icad eden ve geliştiren fizikçi.
James Watt (1736 - 1819)
Buharlı motorun
mucidi.
James Young (1811 - 1883)
Petrolün rafine
edilmesi sürecini geliştiren kimya mühendisi
SÖZÜN
ÖZÜ Zengin tarihini günümüzün modern hayatı ile sentezlemiş hikayelerle dolu bu
güzel şehrin havasını, suyunu, hoş sohbet insanlarını mutlaka deneyimleyiniz.
Mümkünse, gezinizi iki-üç gün daha uzatıp kuzey ve güneye yapılan çevre
turlarına da katılınız